Mezhep nedir? Kuran'la alakası var mı?

KISA KISSA
KISA KISSA
33.5 هزار بار بازدید - 6 سال پیش - Dinimizin gerekli gördüğü şekilde yaşamak
Dinimizin gerekli gördüğü şekilde yaşamak ve davranmak için Allah (cc) Kuran-ı Kerim’i indirmiştir. Tüm ibadet ve amellerimiz Kuran – ı Kerim’e göre olmalıdır. Ancak bazen dinimizle ilgili herhangi bir sorunun cevabını Kuran’da bile bulamayız ya da yorumlayamayız. İşte bu noktada hadis ve sünnetlere başvururuz.

Ayet, hadis ve sünnetlerin farklı kesimlerce yorumlanmasıyla ortaya çıkan görüş ayrılıkları ise mezhepleri oluşturmuştur. Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki mezhepler asla bir dinmiş gibi görülmemeli, gösterilmemelidir. Mezhep kurucuları ise din koruyucuları veya tebliğcisi değildir. Mezhepler için “İslam dininin anlaşılma, yorumlanma hatta bir çeşit düşünce ekolleridir.” ifadesi kullanılmıştır. Esas olarak din Allah’a net bir şekilde inanmayı ve tapmayı gerektirir. Ancak bu inanç ve ibadetin de bir sistemi, kuralları olmalıdır.

Az önce de belirttiğimiz gibi Kuran – ı Kerim’de dinimizle ilgili bilmemiz gereken her şey yazılmıştır. Ancak normal vasıflarda bir Müslüman burada yazan her ayeti anlayıp yorumlayamayabilir. Daha doğrusu din alimleri bu ifadeyi kullanmaktadırlar. Mezheplerin çıkış noktası olan burada ise müctehidlik sıfatına erişmiş kişiler bu görevi üstlenmişlerdir. İslam dininde hiçbir ayrılık olmadığını, hangi yoldan gidersek gidelim varış noktamızın sadece Allah olduğunu hatırlatarak, mezhepler konusunu açıklamaya çalışalım.
Mezhebin kelime anlamı izlemek, gidilen yol, benimsenen görüş demektir. Dini anlamda ise müctehid bir İslam aliminin kapalı veya kesin olmayan ayet ve hadisleri İslam’a ters düşmeyecek şekilde yorumlaması ve çözüm getirmesi demektir. Başka bir ifadeyle, bir dinin farklı görüş ayrılıkları sebebiyle ortaya çıkan kollarından her biridir. Müctehid ise bir konu hakkında tüm delilleri inceleyerek hüküm çıkartan din adamlarına denir.
Birçok dinde mezhepler vardır. İslam dininde ise mezhepler Fıkhi ve İtikadi olmak üzere 2 ana gruba ayrılır. Genel olarak en çok duyduğumuz ve dört ana mezhep olarak bildiğimiz;  hanefi, maliki, şafi ve hambeli mezhepleri fıkhi mezhep başlığı altında yer almaktadır.
Fıkhi Mezhepler
İslam dininde ibadet, evlilik, boşanma, ticaret , miras ve amel gibi konularda ortaya çıkan görüşlerin sistemleşmiş olduğu mezheplerdir. Buna göre sünnilerin dört büyük fıkhi mezhebi vardır.

Hanefi Mezhebi
İslam dininin sünni fıkıh mezheplerindendir. Kurucusu İmam-ı Azam diye de bilinen Ebu Hanife’dir. Hanefi mezhebi ilk olarak Irak’ta doğmuş, oradan batıya yayılmıştır. Abbasiler döneminde başlıca fıkıh mezhebi olmuştur. Abbasilerden sonra Hanefi mezhebinde bir gerileme olmuş ancak Osmanlı Devleti’nin kurulmasıyla birlikte yeniden canlanmaya başlamıştır.

Günümüzde Türkiye, Afganistan, Pakistan, Mısır, Suriye, Ürdün, Hindistan, Bulgaristan, Yunanistan, Bosna Hersek ve Romanya Müslümanları genel olarak hanefidir. Hanefilik mezhebinde herhangi bir meselenin çözümü için önce Kuran ayetlerine bakılır. Ayette konuyla ilgili bir çözüm varsa o yola başvurulur. Eğer Kuran’da çözüm bulunamazsa bu kez sünnete başvurulur. Peygamber Efendimiz (SAV)’in davranışlarına sünnet denir.

Maliki Mezhebi
Kurucusu İmam Malik bin Enes Hazretleridir. İhtiyacı olan ilmin Medine’de olduğuna inanan İmam Malik hayatı boyunca bu kutsal Peygamber şehrinden ayrılmamıştır. Maliki mezhebi ilk olarak Hicaz halkı tarafından benimsenmiş, daha sonra hacca gidenler vasıtasıyla yayılmaya başlamıştır. Tamamen Hz. Muhammed (SAV)’in doğrultusunda ilerleyen ve bu yolda fetva veren İmam Malik, maliki mezhebinin oluşmasını sağlamıştır.

Şafiî Mezhebi
Kurucusu İmam-ı Şafiî Hazretleridir. Şafiî mezhebi ilk olarak Mısır’da doğmuş, daha sonra Irak, Suriye, Yemen ve Horasan’a yayılmıştır. Günümüzde Mısır, Suriye ve Irak’taki Müslümanların büyük kısmı şafiî mezhebindedir. İmam-ı Şafiî şer’i delillerden yola çıkarak hükümler vermiştir. Bu mezhebin getirdiği kurallara uyan kişilere ise şafiî denir.

Hanbeli Mezhebi
Hanbeli mezhebinin kurucusu Ahmet bin Hanbel Hazretleridir. Kuran ve hadislerin önde geldiği fıkhi mezheplerdendir. Eğer bir konuda Kuran ve sünnette kesin bir bilgi yoksa, buna en yakın olan yola başvurulur. Günümüzde Irak, Kuveyt, Suudi Arabistan’da hanbeli mezhebine mensup Müslümanlar bulunmaktadır.

İtikadi Mezhepler
İtikad kelime anlamı olarak aksine ihtimal vermeyecek şekilde bir şeyi kabullenmek, gönülden bağlanmak demektir. İtikadi mezhepler ise iman ve inançla ilgili konuların sistemleştiği mezheplerdir.

Ehl-i Sünnet Mezhebi
Hz. Muhammed (SAV)’in yolundan giden ve o yoldan hiç sapmayanların mezhebidir. Kaynağı Kuran-ı Kerim ve sünnetlerdir.
sünnilik nedir,
sünni nedir,
sünnilik,
6 سال پیش در تاریخ 1397/04/21 منتشر شده است.
33,552 بـار بازدید شده
... بیشتر