Hz. Muhammed'in (sav) En Açık Mucizesi! - Hürriyeti Kelama Serbesti Vermek | Mehmet Yıldız

Mehmet Yıldız
Mehmet Yıldız
54.2 هزار بار بازدید - 5 سال پیش - Bu videomuzda sizlere Peygamber Efendimiz'in
Bu videomuzda sizlere Peygamber Efendimiz'in (sav) en açık bir mucizesi olan konuşma özgürlüğünü anlattık..
İyi seyirler..

Siyer Video Serisi için tıklayın 👇🏻
Siyer

00:00 Giriş
00:35 Efendimizin cahiliye döneminde ki mucizeleri
02:30 Risale-i Nur Bölümü
08:58 Konuşma Özgürlüğü
13:00 İslamın oluşturduğu hassasiyet duygusu

Hayırlara vesile olmak, daha fazla insana ulaşabilmek için "KATIL" butonu ile bize destek olabilirsiniz - @mehmedyildiz

Facebook: Facebook: mehmedimyldz
X: Twitter: mehmedimyldz
İnstagram: Instagram: mehmedimyldz

Bize Ulaşın:
Yurtiçi ve yurtdışından iletişim için;
+90 535 544 23 44
[email protected]

Risalede Geçen Kısım;
İŞÂRÂTÜL-İCÂZ / BAKARA SURESİ / 23-24. AYETLERİNİN TEFSİRİ

Dördüncü nükte: Evet, tehditlerle, korkularla, hilelerle efkâr-ı âmmeyi başka bir mecrâya çevirtmek mümkün olur. Fakat tesiri cüz'îdir, sathîdir, muvakkat olur. Muhakeme-i akliyeyi az bir zamanda kapatabilir.
Amma irşadıyla kalblerin derinliklerine kadar nüfuz etmek, hissiyatın en incelerini heyecana getirmek, istidatların inkişafına yol açmak, ahlâk-ı âliyeyi tesis ve alçak huyları imha ve izale etmek, cevher-i insaniyetten perdeyi kaldırıp hakikati teşhir etmek, hürriyet-i kelâma serbestî vermek, ancak şua-ı hakikatten muktebes harikulâde bir mu'cizedir.
Evet, Asr-ı Saadetten evvelki zamanlarda kalb katılığı ve merhametsizlik öyle bir hadde baliğ olmuştu ki, kocaya vermekten âr ederek kızlarını diri diri toprağa gömerlerdi! Asr-ı Saadette İslâmiyetin doğurduğu merhamet, şefkat, insaniyet sayesinde, evvelce kızlarını gömerlerken müteessir olmayanlar, İslâmiyet dairesine girdikten sonra karıncaya bile ayak basmaz oldular. Acaba böyle ruhî, kalbî, vicdanî bir inkılâp hiçbir kanuna tatbik edilebilir mi? Bu nükteleri ceyb-i kalbine soktuktan sonra, bu noktalara da dikkat et:
1. Tarih-i âlemin şehadetiyle sabittir ki, parmakla gösterilen en büyük bir dâhi, ancak umumî bir istidadı ihya ve umumî bir hasleti ikaz ve umumî bir hissi inkişaf ettirebilir. Eğer böyle bir hissi de ikaz edememiş ise sa'yi hep hebâ olur.
2. Tarih bize gösteriyor ki, en büyük bir insan, hamiyet-i milliye, hiss-i uhuvvet, hiss-i muhabbet, hiss-i hürriyet gibi hissiyat-ı umumiyeden bir veya iki veyahut üç hissi ikaz etmeye muvaffak olur. Acaba evvelki zamanların cehalet, şekavet, zulüm zulmetleri altında gizli kalan binlerce hissiyat-ı âliyeyi, Ceziretü'l-Arab memleketinde, bedevî ve dağınık bir kavim içinde inkişaf ettirmek hârikulâde değil midir? Evet, şems-i hakikatin ziyasındandır.
Bu noktaları aklına sokamayanın, Ceziretü'l-Arabı biz gözüne sokarız. Ey muannid! Ceziretü'l-Araba git, en büyük feylesoflardan yüz taneyi de intihap et, beraber götür. Onlar da orada ahlâkın ve mâneviyatın inkişafı hususunda çalışsınlar. Muhammed-i Arabînin (a.s.m.) o vahşetler zamanında o vahşî bedevîlere verdiği cilâyı, senin o feylesofların, şu medeniyet ve terakkiyat devrinde yüzde bir nisbetinde verebilirler mi?

#siyer
#hzmuhammed
#efendimizinhayatı
Sahabeler
Hz ali
Hz Ömer
Hz ebubekir
Hz osman
4 halife
Cahiliye
Kabe
Mescidi nebevi
Mescidi aksa
Resulullah
5 سال پیش در تاریخ 1398/11/22 منتشر شده است.
54,295 بـار بازدید شده
... بیشتر