GENCO ERKAL KİMDİR?
3.9 هزار بار بازدید -
2 سال پیش
-
Genco Erkal… O doğduğunda takvimler
Genco Erkal… O doğduğunda takvimler 28 Mart 1938’i gösteriyordu.
Eski Sadrazam Rüştü Paşa’nın torunu, Deniz Subayı Reşat Bey ile moda tasarımcısı Nebahat Hanım’ın çocuğu olarak İstanbul Taksim’de dünyaya geldi.
Galatasaray Lisesi İlkokulu’nda yatılı olarak eğitim alan Genco Erkal, orta öğrenimini Robert Koleji’nde tamamladı.
Küçük yaşlarda orta oyunu ve tuluat sanatçısı İsmail Dümbüllü’nün temsil oyunlarını izleyen Genco Erkal, tiyatroya ilgi duymaya başladı.
Çeşitli tiyatro oyunlarına giderek hem sahneyi hem seyircileri gözlemleyen Genco Erkal için, çok önemli bir isim daha var. O da Yıldız Kenter…
Lise yıllarındayken Ankara Devlet Tiyatrosu’na Yıldız Kenter’i izlemeye gitti. Çöl Faresi oyununu oynayan Kenter, birinci perdenin sonunda yaklaşık 5 dakika boyunca alkışlandı. O ana tanık olan Genco Erkal’ın tüyleri diken diken oldu ve “Benim ulaşacağım nokta bu olmalı” dedi.
Özellikle Robert Koleji’ndeki yıllarında sahnelerle haşır neşirdi. 1957’de amatör bir oyuncu olarak Genç Oyuncular topluluğunun kurucuları arasında yer aldı. Fakat ailesi, biricik oğullarının tiyatroculuk yapmasını istemiyordu. Bu yüzden Genco Erkal, konservatuvar yerine, İstanbul Üniversitesi Psikoloji Bölümü’ne kayıt oldu.
Küçük yaşlarda sahne tozunu yuttuğu için, tiyatro oyunculuğu ruhuna işlemişti bir kere. Üniversite yıllarında da amatör olarak tiyatroyla ilgilenmeye devam etti.
Genco Erkal’ı keşefeden kişi ise Muhsin Ertuğrul oldu.
Yeni bir tiyatro açan Muhsin Ertuğrul, Kenterler’le birlikte çalışmaya hazırlanıyordu. O günlerde, sahnede dikkatleri üzerine çeken 22 yaşındaki Genco Erkal’ı hemen gözüne kestirdi. Böylelikle Genco Erkal için profesyonel tiyatronun kapısı açıldı.
Genco Erkal, 3 yıl önce Çöl Faresi oyununda hayran kaldığı Yıldız Kenter ile birlikte 1959 yılında aynı oyunda oynama fırsatı yakaladı. Heyecandan titriyordu… Genç yaşında, Müşfik Kenter, Sadri Alışık ve Şükran Güngör gibi usta isimlerle aynı sahnenin tozunu yuttu.
Fakat ailesi en başından beri tiyatrocu olmasını istemiyordu.
Genco Erkal, Serdar Nazım Yüce’ye verdiği röportajında o günleri şöyle anlatıyor;
“Her şey doğalında ilerliyordu ama babam kabul etmedi tiyatroculuğu meslek olarak. 18’imde, “Bu evdeyken olmaz. Tiyatrocu olmak istiyorsan çekip gideceksin bu evden” dedi bana. O zamanlar daha yeni 18’imi bitirmişim. Ben de cesaret edemedim öyle her şeyi silip süpürmeye. “İkinci tercihin nedir?” diye sordu bana. “Psikoloji” deyince, “Bak, o olur” dedi. Böylece psikoloji okumaya başladım.”
Genç yaşta usta sanatçılarla aynı sahneyi paylaşmaya başlayan Genco Erkal, okulunu bitireceğine dair söz vererek babasını ikna etti. Oğlunu sahnede gören Reşat Bey ise tarifi imkansız bir gurur yaşadı.
En sonunda çocukluğundan beri hayalini kurduğu işe kavuşmuştu Genco Erkal, tam 10 yıl boyunca usta tiyatro sanatçılarının yanında kendini geliştirdi. Takvimler 1969’u gösterdiğinde de Dostlar Tiyatrosu’nu kurdu.
Genco Erkal, Serdar Nazım Yüce’ye verdiği röportajında çocukluğundan beri gelen tiyatro aşkını şu sözlerle anlatıyor;
“Benim için sanki hep tiyatro vardı. İçindeydim hep. Kukla oynatırdım arkadaşlarla bahçede, misafirleri çağırıp onlara gösteriler yapardım. Tiyatro, küçüklüğümden beri benim yaşamımın bir parçası. Onun için çok şanslıyım. Mesleğimi doğal olarak, kendiliğinden seçtim ve şanslı olduğum yanı da, bu mesleğin aslında hayatta en çok sevdiğim şey olması.”
10 yıl boyunca usta tiyatro sanatçılarının yanında kendini geliştirdi.
Nikolay Gogol'un Bir Delinin Hatıra Defteri adlı öyküsünü tiyatroya uyarladı ve Türkiye'de oynanan ilk tek kişilik oyun olarak 1965 yılında Ankara Sanat Tiyatrosu'nda sahneledi. 1969, 1992 ve 2014'te farklı yorumla sahnelediği bu eser, onunla özdeşleşti.
Usta sanatçı, bu oyunun hakkını verebilmek için, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ndeki hocalarla görüşme yapıp, birebir hastaları gözlemledi. Bununla da yetinmeyen Genco Erkal, Ankara’da psikiyatri kliniğinde geceledi.
#GencoErkal #GencoErkalKimdir #GencoErkalHayatı
Eski Sadrazam Rüştü Paşa’nın torunu, Deniz Subayı Reşat Bey ile moda tasarımcısı Nebahat Hanım’ın çocuğu olarak İstanbul Taksim’de dünyaya geldi.
Galatasaray Lisesi İlkokulu’nda yatılı olarak eğitim alan Genco Erkal, orta öğrenimini Robert Koleji’nde tamamladı.
Küçük yaşlarda orta oyunu ve tuluat sanatçısı İsmail Dümbüllü’nün temsil oyunlarını izleyen Genco Erkal, tiyatroya ilgi duymaya başladı.
Çeşitli tiyatro oyunlarına giderek hem sahneyi hem seyircileri gözlemleyen Genco Erkal için, çok önemli bir isim daha var. O da Yıldız Kenter…
Lise yıllarındayken Ankara Devlet Tiyatrosu’na Yıldız Kenter’i izlemeye gitti. Çöl Faresi oyununu oynayan Kenter, birinci perdenin sonunda yaklaşık 5 dakika boyunca alkışlandı. O ana tanık olan Genco Erkal’ın tüyleri diken diken oldu ve “Benim ulaşacağım nokta bu olmalı” dedi.
Özellikle Robert Koleji’ndeki yıllarında sahnelerle haşır neşirdi. 1957’de amatör bir oyuncu olarak Genç Oyuncular topluluğunun kurucuları arasında yer aldı. Fakat ailesi, biricik oğullarının tiyatroculuk yapmasını istemiyordu. Bu yüzden Genco Erkal, konservatuvar yerine, İstanbul Üniversitesi Psikoloji Bölümü’ne kayıt oldu.
Küçük yaşlarda sahne tozunu yuttuğu için, tiyatro oyunculuğu ruhuna işlemişti bir kere. Üniversite yıllarında da amatör olarak tiyatroyla ilgilenmeye devam etti.
Genco Erkal’ı keşefeden kişi ise Muhsin Ertuğrul oldu.
Yeni bir tiyatro açan Muhsin Ertuğrul, Kenterler’le birlikte çalışmaya hazırlanıyordu. O günlerde, sahnede dikkatleri üzerine çeken 22 yaşındaki Genco Erkal’ı hemen gözüne kestirdi. Böylelikle Genco Erkal için profesyonel tiyatronun kapısı açıldı.
Genco Erkal, 3 yıl önce Çöl Faresi oyununda hayran kaldığı Yıldız Kenter ile birlikte 1959 yılında aynı oyunda oynama fırsatı yakaladı. Heyecandan titriyordu… Genç yaşında, Müşfik Kenter, Sadri Alışık ve Şükran Güngör gibi usta isimlerle aynı sahnenin tozunu yuttu.
Fakat ailesi en başından beri tiyatrocu olmasını istemiyordu.
Genco Erkal, Serdar Nazım Yüce’ye verdiği röportajında o günleri şöyle anlatıyor;
“Her şey doğalında ilerliyordu ama babam kabul etmedi tiyatroculuğu meslek olarak. 18’imde, “Bu evdeyken olmaz. Tiyatrocu olmak istiyorsan çekip gideceksin bu evden” dedi bana. O zamanlar daha yeni 18’imi bitirmişim. Ben de cesaret edemedim öyle her şeyi silip süpürmeye. “İkinci tercihin nedir?” diye sordu bana. “Psikoloji” deyince, “Bak, o olur” dedi. Böylece psikoloji okumaya başladım.”
Genç yaşta usta sanatçılarla aynı sahneyi paylaşmaya başlayan Genco Erkal, okulunu bitireceğine dair söz vererek babasını ikna etti. Oğlunu sahnede gören Reşat Bey ise tarifi imkansız bir gurur yaşadı.
En sonunda çocukluğundan beri hayalini kurduğu işe kavuşmuştu Genco Erkal, tam 10 yıl boyunca usta tiyatro sanatçılarının yanında kendini geliştirdi. Takvimler 1969’u gösterdiğinde de Dostlar Tiyatrosu’nu kurdu.
Genco Erkal, Serdar Nazım Yüce’ye verdiği röportajında çocukluğundan beri gelen tiyatro aşkını şu sözlerle anlatıyor;
“Benim için sanki hep tiyatro vardı. İçindeydim hep. Kukla oynatırdım arkadaşlarla bahçede, misafirleri çağırıp onlara gösteriler yapardım. Tiyatro, küçüklüğümden beri benim yaşamımın bir parçası. Onun için çok şanslıyım. Mesleğimi doğal olarak, kendiliğinden seçtim ve şanslı olduğum yanı da, bu mesleğin aslında hayatta en çok sevdiğim şey olması.”
10 yıl boyunca usta tiyatro sanatçılarının yanında kendini geliştirdi.
Nikolay Gogol'un Bir Delinin Hatıra Defteri adlı öyküsünü tiyatroya uyarladı ve Türkiye'de oynanan ilk tek kişilik oyun olarak 1965 yılında Ankara Sanat Tiyatrosu'nda sahneledi. 1969, 1992 ve 2014'te farklı yorumla sahnelediği bu eser, onunla özdeşleşti.
Usta sanatçı, bu oyunun hakkını verebilmek için, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ndeki hocalarla görüşme yapıp, birebir hastaları gözlemledi. Bununla da yetinmeyen Genco Erkal, Ankara’da psikiyatri kliniğinde geceledi.
#GencoErkal #GencoErkalKimdir #GencoErkalHayatı
2 سال پیش
در تاریخ 1401/06/13 منتشر شده
است.
3,922
بـار بازدید شده