Tarihten Günümüze İstanbul'da Kurban Bayramları

MANA Eğitim Derneği
MANA Eğitim Derneği
2.5 هزار بار بازدید - 2 سال پیش - 🐏  Osmanlı İstanbul’unda, bayramlar için
🐏  Osmanlı İstanbul’unda, bayramlar için sarayda ve halk arasında merasimler düzenlenirdi. Sarayda yapılan bayramlaşmaya “Muâyede alayı” yahut “Resmi muâyede” adı verilirdi.

Bayram merasimi, arefe günü top atışları ile başlar ve bayramın son günü, ikindi vaktinde atılan top atışlarıyla nihayete ererdi. Bayram Tebliğinden bir gün önce, sarayın ikinci avlusunda ve kubbe altındaki Adalet Köşkü’ne karşı durulup mehter çalınır ve “Arefe merasimi” yapılırdı. Merasim vakti gelince, Silahdar Ağa aracılığıyla hünkara haber verilirdi. Hünkâr, olduğu yerden arz odasına gelir, biraz orada dinlenirdi. O esnada, merasimin sonuna kadar durmamak kaydıyla, mehteran takımı vazifesine başlardı.  Müteakiben hünkar, arz odasından çıkıp tahtına oturur, bu arada Nakîb’ül Eşraf Efendi dua ile bayram merasimini açardı.

 Bayram merasimi, Osmanlı sultanlarının, bayram namazlarını kılmak için saraydan camiye gidiş ve dönüşleri sırasında yapılan merasimdi. Gidilecek camiyi bayramdan önce sultan, bizatihi kendi belirlerdi. Bu cami, genellikle Ayasofya ya da Sultanahmet camiinden biri olurdu.
Kurban bayramında, Sultan için hazırlanan koçlar, Küçükköy civarında yetiştirilirdi. Saray için hususi olarak kurbanlık koç yetiştiren bu yere, “Saye Ocağı” denilirdi. Burada özel kıyafetli vazifeliler tarafından koçlar beslenir ve hazırlanırdı. Sultan için dokuz baş kurban kesilirdi. Bunlardan ikisi Topkapı Sarayı’nda kesilip adandığı medreseye gönderilir, diğer yedisi ise bayramın birinci günü sabahı, sultanın bayram merasiminden saraya dönüşü sırasında kurban edilirdi.

Hazreti Allah’a kurban olmak için Anadolu’dan ve Rumeli’den gelen kurbanlıklar, kendilerinin bu mukaddes vazife için İstanbul’daki sahiplerini bekliyorlardı. Uzunca bir süre eller sallanarak pazarlıklar yapılıyor ve kurbanlıklar alınıyordu. Alınan kurbanlıklar, kurban olacağı hanenin bahçesinde birkaç gün bakılıyordu. Bu zaman zarfında, bir yandan güzelce beslenmesine devam edilirken bir yandan da genel hatlarıyla sağlığına dikkat ediliyordu.

Nihayet kurban edilecek an geldiğinde, hayvanın gözleri itina ile bağlanıyor, tekbirlerle kesiliyordu. Kurbanın etleri ise üç parçaya ayrılarak bir parçası haneye, diğer ikisi ise talebelere ve fakir fukaraya dağıtılıyordu. Bugünkü anlayışın aksine bir eve bir kurban değil; her cana bir kurban düsturu hakimdi.


Kaynak: İnsan ve Hayat  126.Sayı
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------


🐏 Bilgilendici Kurban Videolarımız için: https://youtube.com/playlist?list=PLG...

📚 Eğitim Videolarımız için: https://youtube.com/playlist?list=PLG...

🕋 ASR-I SAADET |Peygamberimizin Müstesna Hayatı Tüm Bölümler: https://youtube.com/playlist?list=PLG...

📜 TARİH AMBARI serimiz için: https://youtube.com/playlist?list=PLG...

🏝Ülke Tanıtımı Videolarımız için: https://youtube.com/playlist?list=PLG...

🕌 Mübarek Gün ve Gecelerle İlgili Videolarımız için: https://youtube.com/playlist?list=PLG...




😊 Abone olmayı unutmayın! 😊
🌎 www.mana.org.tr
📞 0850 241 6262
2 سال پیش در تاریخ 1401/04/01 منتشر شده است.
2,530 بـار بازدید شده
... بیشتر