Zikrullah - Kasideler
4.1 هزار بار بازدید -
3 ماه پیش
-
Bir yolculukda Zünnûn-ı Mısrî Hazretlerine
Bir yolculukda Zünnûn-ı Mısrî Hazretlerine yol arkadaşı olan İbrâhim el-Bennâ anlatıyor:
İftar vakti gelince, çıkınımdan bir çörekle biraz tuz çıkardım ve Hazret'e "buyrun" dedim. O bana, "Tuzun dövülmüş mü?" diye sordu. "Evet" deyince, "Öyleyse sen aslâ muvaffak olamazsın" dedi. Onun azığına baktım, az bir arpa kavutundan ibâret idi. Her gün onun bir kısmıyla iktifâ ediyordu. Bu şekilde İskenderiyye'ye kadar geldik. Kendimi o kadar küçük ve o kadar hakîr bir hâlde gördüm ki ondan ayrılacağım vakit, "Ey Ebu'l-Feyz, bana nasîhatta bulun" dedim. "Yapacak mısın?" diye sordu. "İnşâallah yaparım" dedim. Bunun üzerine dedi ki, "Benden beş şey öğren. Bu beş şeyi öğrenirsen, bundan sonra başına ne gelirse gelsin aldırış etme". "Nedir onlar?" dedim. Dedi ki :
Fakra sarıl, sabrı yastık yap, şehvetlerden yüz çevir, hevâna muhâlefet et, bütün işlerinde Allah'a sığın. Bunları yapınca Allah sana şükür, rızâ, korku, ümîd ve sabır hâllerini bahşeder.
Bu beşi de şu beşi kazandırır. İlim, amel, farzları îfâ, haramlardan kaçınma ve ahde vefâ. Bu beşe de şu beş ile ulaşılır. İlimde rüsûh, marifet-i tâmm, kemâl-i hikmet, hiş şaşmayan basîret ve takvâ sâhibi bir nefs.
Şu beş şeyle imtihan edilmiş kimseye de yazık, çok yazık! Mahrûmiyet, günah, başarısızlık, Allah'ın gadab ettiği şeyleri sevmek, insanları incitmek.
Kınanması gereken beş şey de şudur. Utanılacak şeyler yapmak, çirkin işler yapmak, başkalarının günahlarını sırtlanmak, Allah'ın sevmediği şeylerin insanlarda bulunmasına sevinerek yükünü ağırlaştırmak, nâhoş bulacağı şeylerle Allah'ın karşısına çıkmak.
Ne mutlu şu beş şeyde ihlâslı olana. İlminde ve amelinde, sevmesinde ve kızmasında, almasında ve vermesinde, konuşmasında ve susmasında, sözünde ve fiilinde.
Ey İbrâhim bil ki, helâl beş şeyde bulunur. Dürüst ticâret, faydalı sanat, karada ve denizde avcılık, aslı helâl olan mîrâs, râzı olduğun bir yerden gelen hediye.
Şu beş şey hâriç dünyâ lüzumsuzdur. Karnını doyuran ekmek, susuzluğunu gideren su, bedenini örten elbise, seni barındıran ev, amel edeceğin ilim.
Beş şeye daha ihtiyâcın var. İhlâs, niyet, tevfîk, Hakk'a ittibâ, yemekte ve giyimde helâllik, temizlik.
Rahatlık da şu beş şeydedir. Kötü arkadaşları terketmek, dünyâya sırt çevirmek, susmak, gizli yapılan ibâdetin tatlılığı, Allah'ın kullarını hakîr görmemek, hattâ Allah'a karşı günah işleyenleri bile. Bu rahâta ulaştığın zaman da şu beş şeyden kurtulmuş olursun. Münâkaşa, cedel, riyâ, süslenme, makâm sevdâsı.
İlâhî himmet de şu beşte toplanmıştır. Allah'tan başka her şeyden alakayı kesmek, hesâba çekileceğin bütün hazları terketmek, hem dosttan hem düşmandan gelen sıkıntılara göğüs germek, hâlin hafîfliği, biriktirmeyi bırakmak.
Ey İbrâhîm, şu beş şeyi de aslâ hatırından çıkarmamalısın. Nimetin zevâli, ansızın gelen belâ, kesin olan ölüm, öldürücü fitne ve sâbit olduktan sonra kayan ayak.
Ey İbrâhim, bu tavsiyeler sana yeter.
.
Zikrullah kalbi nûr ider
'Âşıkları mesrûr ider
Gönülleri ma'mûr ider
Yanalım zikrullah ile
Zikrullah cânlara cândır
Derdli dillere dermândır
Allah'dan bize ihsândır
Yanalım zikrullah ile
Zikrullah eflâki geçer
Lâhût illerine göçer
Vuslat kapuların açar
Yanalım zikrullah ile
Zikrullah aşka sermâye
Sâlikin kalbine mâye
Ulaşdırır ol Mevlâ'ye
Yanalım zikrullah ile
Zikrulah Kur`ân'ın sırrı
Sanma ol Kur`ân'dan ayrı
Yok hidâyet andan gayrı
Yanalım zikrullah ile
'Âşık kim zikrullah ide
Gözlerinden perde gide
Hakk'ın cemâlin seyr ide
Yanalım zikrullah ile
Vird edinsen zikrullahı
Ey Nûrî bulursun râhı
Seyr idersin zâtullahı
Yanalım zikrullah ile
Şeyh Abdülehad Nûrî
Kuddise Sırruh
.
Yedi gün önce tevellüd eden Eymen Asaf Aydın yeğenimize muhabbetlerimizle. Ömrü mezîd ve bereketli olsun🌹
İftar vakti gelince, çıkınımdan bir çörekle biraz tuz çıkardım ve Hazret'e "buyrun" dedim. O bana, "Tuzun dövülmüş mü?" diye sordu. "Evet" deyince, "Öyleyse sen aslâ muvaffak olamazsın" dedi. Onun azığına baktım, az bir arpa kavutundan ibâret idi. Her gün onun bir kısmıyla iktifâ ediyordu. Bu şekilde İskenderiyye'ye kadar geldik. Kendimi o kadar küçük ve o kadar hakîr bir hâlde gördüm ki ondan ayrılacağım vakit, "Ey Ebu'l-Feyz, bana nasîhatta bulun" dedim. "Yapacak mısın?" diye sordu. "İnşâallah yaparım" dedim. Bunun üzerine dedi ki, "Benden beş şey öğren. Bu beş şeyi öğrenirsen, bundan sonra başına ne gelirse gelsin aldırış etme". "Nedir onlar?" dedim. Dedi ki :
Fakra sarıl, sabrı yastık yap, şehvetlerden yüz çevir, hevâna muhâlefet et, bütün işlerinde Allah'a sığın. Bunları yapınca Allah sana şükür, rızâ, korku, ümîd ve sabır hâllerini bahşeder.
Bu beşi de şu beşi kazandırır. İlim, amel, farzları îfâ, haramlardan kaçınma ve ahde vefâ. Bu beşe de şu beş ile ulaşılır. İlimde rüsûh, marifet-i tâmm, kemâl-i hikmet, hiş şaşmayan basîret ve takvâ sâhibi bir nefs.
Şu beş şeyle imtihan edilmiş kimseye de yazık, çok yazık! Mahrûmiyet, günah, başarısızlık, Allah'ın gadab ettiği şeyleri sevmek, insanları incitmek.
Kınanması gereken beş şey de şudur. Utanılacak şeyler yapmak, çirkin işler yapmak, başkalarının günahlarını sırtlanmak, Allah'ın sevmediği şeylerin insanlarda bulunmasına sevinerek yükünü ağırlaştırmak, nâhoş bulacağı şeylerle Allah'ın karşısına çıkmak.
Ne mutlu şu beş şeyde ihlâslı olana. İlminde ve amelinde, sevmesinde ve kızmasında, almasında ve vermesinde, konuşmasında ve susmasında, sözünde ve fiilinde.
Ey İbrâhim bil ki, helâl beş şeyde bulunur. Dürüst ticâret, faydalı sanat, karada ve denizde avcılık, aslı helâl olan mîrâs, râzı olduğun bir yerden gelen hediye.
Şu beş şey hâriç dünyâ lüzumsuzdur. Karnını doyuran ekmek, susuzluğunu gideren su, bedenini örten elbise, seni barındıran ev, amel edeceğin ilim.
Beş şeye daha ihtiyâcın var. İhlâs, niyet, tevfîk, Hakk'a ittibâ, yemekte ve giyimde helâllik, temizlik.
Rahatlık da şu beş şeydedir. Kötü arkadaşları terketmek, dünyâya sırt çevirmek, susmak, gizli yapılan ibâdetin tatlılığı, Allah'ın kullarını hakîr görmemek, hattâ Allah'a karşı günah işleyenleri bile. Bu rahâta ulaştığın zaman da şu beş şeyden kurtulmuş olursun. Münâkaşa, cedel, riyâ, süslenme, makâm sevdâsı.
İlâhî himmet de şu beşte toplanmıştır. Allah'tan başka her şeyden alakayı kesmek, hesâba çekileceğin bütün hazları terketmek, hem dosttan hem düşmandan gelen sıkıntılara göğüs germek, hâlin hafîfliği, biriktirmeyi bırakmak.
Ey İbrâhîm, şu beş şeyi de aslâ hatırından çıkarmamalısın. Nimetin zevâli, ansızın gelen belâ, kesin olan ölüm, öldürücü fitne ve sâbit olduktan sonra kayan ayak.
Ey İbrâhim, bu tavsiyeler sana yeter.
.
Zikrullah kalbi nûr ider
'Âşıkları mesrûr ider
Gönülleri ma'mûr ider
Yanalım zikrullah ile
Zikrullah cânlara cândır
Derdli dillere dermândır
Allah'dan bize ihsândır
Yanalım zikrullah ile
Zikrullah eflâki geçer
Lâhût illerine göçer
Vuslat kapuların açar
Yanalım zikrullah ile
Zikrullah aşka sermâye
Sâlikin kalbine mâye
Ulaşdırır ol Mevlâ'ye
Yanalım zikrullah ile
Zikrulah Kur`ân'ın sırrı
Sanma ol Kur`ân'dan ayrı
Yok hidâyet andan gayrı
Yanalım zikrullah ile
'Âşık kim zikrullah ide
Gözlerinden perde gide
Hakk'ın cemâlin seyr ide
Yanalım zikrullah ile
Vird edinsen zikrullahı
Ey Nûrî bulursun râhı
Seyr idersin zâtullahı
Yanalım zikrullah ile
Şeyh Abdülehad Nûrî
Kuddise Sırruh
.
Yedi gün önce tevellüd eden Eymen Asaf Aydın yeğenimize muhabbetlerimizle. Ömrü mezîd ve bereketli olsun🌹
3 ماه پیش
در تاریخ 1403/02/07 منتشر شده
است.
4,199
بـار بازدید شده